top of page

İLİŞKİDE DÖRT KUSURLU HAREKET (MAHŞERİN DÖRT ATLISI)

Partnerimle birbirimizi çok seviyoruz. Genel olarak uyumlu da bir çiftiz ama bir süredir sorunlarımız ve çatışmalarımızın şiddeti arttı. “Acaba nerede yanlış yapıyoruz?” diye soruyorsanız, doğru yerdesiniz J John ve Julie Gottman (1999), mutlu ve mutsuz çiftlerin yaşadıkları ilişkileri inceleyen araştırmaları sonucunda, ilişkilerde yapılan dört kusurlu hareketi saptamış ve bunların panzehirlerini önermiştir. Bu dört kusurlu harekete de “mahşerin dört atlısı” adını vermişlerdir.


· Bunların ilki; Eleştiridir. İlişkide çatışma yaratan sorunu, partnerimizin kişilik özelliğinden kaynaklanıyormuş gibi dile getirmek. Örneğin; “Sen zaten hep böyle yapıyorsun, çok yavaşsın, çok uyuşuksun vb.” diyerek şikayetimizi dile getirmek. İyi de hiç mi eleştiride bulunmayacağız? Tabi ki eleştireceğiz ama daha yumuşak bir tutumla. Nasıl mı?

-“Sen” yerine, “ben” diliyle konuşarak,

- Bu sorunu yaşamanın bize nasıl hissettirdiğini söyleyerek,

- Neye ihtiyacımız olduğunu belirterek.


Mesela, hazırlanması çok uzun süren ve sürekli bir yerlere geç kalma stresi yaşamanıza sebep olan bir partneriniz varsa; “Gideceğim bir yere geç kalınca stres oluyorum ve bu beni endişelendiriyor. Evden vaktinde çıkmaya ihtiyacım var.” diyerek eleştirimizi dile getirebiliriz.


· İki numaralı kusurlu hareket; Savunmadır. Partnerimiz tarafından herhangi bir konuda eleştiri ya da öneri aldığımızda, “Ben böyleyim beni böyle kabul et”; “Ben bu ilişki için neler yaptım”; “Sen de hep ……. böyle davranıyorsun”; “Hayır ne alakası var, hiç de bile!” şeklinde cümleler kurarak hemen savunmaya geçmek. Peki ne yapacağız? Kendimizi savunmak ya da karşı saldırıya geçmek yerine sorumluluk alacağız. Nasıl mı?

-Haklı olabilirsin, hiç böyle düşünmemiştim.

-Bir daha ki sefere daha dikkatli olmaya çalışacağım.

-Bunu hiç fark etmemiştim, değerlendireceğim vb. diyerek sorumluluk alacağız. Böylece partnerimiz kendini hem duyulmuş hem de önemsenmiş hissedecektir.


· Üç numaralı mahşerin atlısı; Aşağılamadır. Bu davranış biçimi, ilişkideki kusurlu hareketlerin en tehlikelisidir. Partnerlerden birinin kendini diğerinden daha üstün konuma getirmesi halidir de diyebiliriz. “Sen ne anlarsın vb. diyerek hakaret etmek”, “Alay etmek”, “Partnerin taklidini yapmak”, “Göz devirmek”, “Dalga geçercesine yandan gülmek”, “Tehditkar bir şekilde parmak sallamak” vb. Peki partnerimizi aşağılanmış ve küçümsenmiş hissettirmemek ne yapmalıyız?


Tıpkı eleştirinin panzehirinde olduğu gibi, ne hissettiğimizi ve neye ihtiyaç duyduğumuzu dile getirmeliyiz. Örneğin; pandemi sürecinde yeterince önlem almadığını düşündüğümüz partnerimize, “Çok vurdumduymazsın, senin yüzünden ben de corona kapacağım” demek yerine; “Corona kapacağız diye çok korkuyorum. Kendimizi korumak için almamız gereken önlemleri maksimuma çıkartmalıyız” demeliyiz.


· Dört numaralı kusurlu hareket ise; Duvar Örmedir. Tartışma sırasında, strese bağlı olarak nabız artmakta ve fizyolojik olarak sistemimiz bu durumu tehlike olarak algılayıp, kendini kapatabilmektir. Bu durumda karşımızda konuşan kimseyi duyamaz ve hatta gördüklerimizi bile algılayamayabiliriz. Bu durumu önleyebilmek adına, tartışmanın nabzının yükseldiğini fark ettiğimizde,

-Tartışmaya mola vermek,

-Gevşeyip, sakinleşmeye çalışmak,

-Her iki tarafa da sakinleşmesi için yeterince zaman verecek şekilde, var olan sorun hakkında konuşmak için başka bir zaman belirlemek ve o zaman geldiğinde de mutlaka konuşmak.


“Şu an ikimiz de bu konuyu konuşamayacak kadar gerginiz. Biraz sakinleşelim bir saat sonra konuşalım / işten eve gelince konuşalım vb.” diyerek mutlaka bir zaman belirlemeliyiz. Belirlenen bu zamanın da minimum 30 dakika ile maksimum 24 saat aralığında olmasına da özen göstermeliyiz.


Mahşerin Dört Atlısı’na ek olarak; küsmek, yatak ayırmak ve evi terk etmek de kusurlu olarak kabul edilen davranışlardır. Partnerimize, sevilmeyen, değersiz, önemsenmemiş ve anlaşılmamış hissettirecektir.


Yukarıda sayılan kusurlu hareketleri, önerilen panzehirlerle değiştirerek; küçük dokunuşlarla, ilişkimizde büyük ve olumlu farklar yaratabileceğimizi göreceğiz.

87 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sevgili anne ve babalar; Öncelikle sizleri tebrik eder ve ailenize yeni katılacak üyeyle birlikte, sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerim. Bu süreçte, hem heyecanınızı paylaşmak hem de yeni bir kardeş ge

PATOLOJİK NARSİSİZM ENVANTERİ (PNE- 40) Yönerge: Aşağıda 40 betimleyici ifade bulacaksınız. Lütfen herbir ifadeyi değerlendirmeye alınız ve sizi ne kadar iyi tarif ettiğini belirtiniz. Doğru veya yanl

Yaşamsal döngünün ayrılmaz bir parçası olan ölüm, belki de hepimiz için üzerine konuşulması en zor konulardan biridir. Özellikle her türlü kötülükten ve olumsuzluktan gözümüz gibi sakındığımız çocukla

Yazı: Blog2_Post
bottom of page